18 Haziran 2011 Cumartesi

Ben Kimim?

   13 Aralık 1991 saat 08.07 suları... Ameliyathanede önce bir sessizlik..Sonra da gözyaşlarımla beraber annemle babamın ilk ve tek çocuğu olarak dünyaya geliyorum. İkbaliye İlköğretim Okulu'nda başladığım eğitim hayatıma 60. Yıl Anadolu İlköğretim Okulu'na geçerek devam ediyorum ki hayatımdaki kırılma anlarından birini oluşturur bu değişim. Daha sonra Hayrullah Kefoğlu Anadolu Lisesi (Vallahi çalışmadan girdim) ve Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü (buna da çalışmadım vallahi)..İngilizce diyorum diyorum çünkü bunu bir hava atma aracı olarak görüyorum açık ve net niye iktisat diyeyim ki kazanmış girmişim işte bu yaşlarda benim bi okulu kazanmam değil de benim o okulu kazandığımın bilinmesi daha önemli. 1-2 seneye geçer..Hee daha iyisi olabilir miydi evet olabilirdi ama ders çalışmayı seven bir insan için, benim girebileceğim en yüksek yer buraydı girdim. "Ekonomist mi olacağan oğulum" derseniz benim amaçlarım farklı o ekonomistlik kariyerini kullanıp siyasete giricem bi şekilde ahanda buraya yazıyorum (bu de-da bağlaç mı şimdi nedir?)
   Doğma büyüme Acıbademliyim. Semt aşığıyım, hayatımın geri kalanını da burada geçiririm büyük ihtimal. Güzel bi çocukluk yaşadım böyle tam anlamıyla mahalle kültürünün kaybolmadığı bir apartmanda. Okuldan gelince hemen üst baş değiştirip bahçeye inmeler her çocuğun oynadığı oyunlar saklambaçıydı köşe kapmacasıydı mahalle maçlarıydı.Garip oyunlarımız da vardı tabi örümcek avına çıkıyoduk mesela veya apartmandaki evlere alınan buzdolabının kutularından ev yapar yaşardık orada.Ve havanın kararmasıyla beraber duyulmaması mümkün olmayan anne sesi: "Nazım eve!"
Anne dedim de aklıma geldi. Çok mutlu bi aile de yetiştim ben. Kavga gürültünün hiç olmadığı tartışmanınsa yok denecek seviyede olduğu. Bu nedenledir kendi ailemi kurma özlemi içerisindeyim, yaşıtlarımın "saçmalama abi takıl kafanı yaşa" lafları bana göre değil pek..Tek çocuk olmanın getirdiği avantajı yaşadım tabi ben de... Bir dediğim iki olmadı, bunun getirdiği şımarıklıkla ne hedeflediysem ulaştım hayatta 1-2 platonik aşkı saymazsak tabi.
   Biraz da nelerden hoşlanırım nelerden nefret ederim onlardan bahsediyim bitiriyim giriş yazımı. Burada racon nedir nasıl yazılır falan acemiyim daha öğrenicez inşallah. Siyaset, futbol ve kızlardan bahsetmiyorum bile. Bu 3 konu hakkında saatlerce konuşurum arkadaş sıkılmadan. Olaylara farklı açılardan bakarım, çoğunluk tarafından kabul edilmeyen fikirlerim olur genelde. Ya da ben kendi kendime triplere girerim. Bu fikirler ağırlıklı olarak politika konuşurken ortaya çıktığı için şöyle diyebilirim mesela komünistin yanında en milliyetçi milliyetçinin yanında da en komünist adam olurum. Muhalefet eder, milleti uyuz ederim. Tabum yoktur. (Yani oyun olarak var da anladınız siz işte) Her fikri dinlerim. eskiden tabi "Atatürk'e laf söyleyen adamla işim olmaz" dediğim zamanlar çok oldu, şimdi işler değişti.Hayır abi gayet de olur. Görüşlerini, düşüncelerini paylaşmasam da olur. Benim için önemli olan insanın "iyi" olmasıdır. Arkadaşlık ve insan ilişkilerimi ideolojik temeller üzerine kurmam. Bi konu tartışırken "evet haklısın yanılmışım" diyen ve babasının desteklediği partiye oy vermeyen adama bayılırım. Öyle bi büyür ki gözümde büyür büyür büyür önünü alamam.Öfkelenmeyen insanları severim mesela. Sakin adamları...Öyle uçlarda yaşayan bi tip değilim. Yaptığım en çılgınca hareket Topkapı'dan Abdi İpekçi'ye giderken minibüse istisnasız kaçak olarak binmektir. Hoplamalı zıplamalı eğlenceleri fazla sevmem gittiğimde de önünü alamam. Benim tatil anlayışım sahilde uzanıp kitap okuyup, müzik dinleyip arada bi havuza denize girmek arkadaşlarla sohbet etmektir. Hee "hadi kopalım" derseniz de deli koparız onu da ekliyim :) Galatasaray tutkunuyum. Her sporu izlerim sadece izlemekle kalmam yaparım da. Vasat seviyenin üstünde yeteneğim var hepsine...İnsan ilişkilerimin iyi olduğunu düşünürüm. Benim yaptığım bir hareket söylediğim bir sözden rahatsız olan biri varsa "amaann salla gitsin" demem gece uyumam gönlünü almadan...Bayağı bir süredir sinirlerim alınmış gibiyimdir kolay sinirlenmem, şimdi de egolarımla savaş halindeyim. Onları yendiğimde burayla da bütün sosyal medyayla da ilişkimi bitirmiş olurum zaten.
   Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Daha sonraki yazılarda nasıl bi adam olduğum iyice çıkar zaten ortaya. Hoşbuldum.

2 yorum:

  1. hosgeldin ...... yazıların cok akıcıydı büyük bir hevesle okudum seni senden dinlemek güzeldi
    ama bana yeterli gelmedi en kısa zamanda devamını bekliyorum hersey gönlünce olsun seni cooooooookkkkkkk seviyorum

    YanıtlaSil