23 Haziran 2011 Perşembe

Mızıkçı BDP!

   12 Haziran hüsranı ( o kadar çene yorarsan, fikir yürütürsen ve bunun üzerine yine böyle bir sonuç çıkarsa biraz hayal kırıklığına uğruyor insan. Demek ki benim de göremediğim yerler varmış biraz daha empati bundan sonra ) final stresi, iş falan derken ülke gündeminden bayağı uzak kaldım. Meğer neler olmuş neler YSK Dicle'nin milletvekilliğini düşürmüş, Balbay ile Haberal'ın tahliye talepleri reddedilmiş. Emek Özgürlük ve Demokrasi Bloğu meclise gitmiyoruz demiş...
   Esas sıkıntılı olan cümle son cümle. Artık cidden sıkıldık BDP'nin bu tavrından. 10-12 yaşlarındaki en ufak sorunda oyunu bırakıp eve giden çocuklar gibi BDP. Mızıkçının Allah'ı.. ( Başbakan'ın düşünce yapısıyla Allah'a şirk koştum şu an ) Yok adaylık engellenirse çok vahim sonuçları olur, yok tahliye etmezseniz ülke savaşa gider onu yapmazsanız ateşkes bozulur, bizi dağa mı çıkartmak istiyorsunuz...Cidden sıktını artık. Bi kere siz zaten meyillisiniz, dağlarda meyilli buluşursunuz ortak noktada. Milletvekili olamayacağını bile bile bir adamı aday gösteriyorsunuz, YSK adaylığı iptal eder gibi oluyor, yine tehditler sonra geri adım atıp aday yapıyorlar. Dicle seçiliyor milletvekilliği düşürülüyor. Böyle saçma bir iş olur mu? Neden "aday" yaptınız o zaman? BDP ile YSK aynı bokun laciverti konumunda benim gözümde. İşin hukuki tarafını tartış(a)mıyorum artık zaten her kafadan bi ses çıkıyor. Anladım ki hukukta yorum çok önemli, işleri bi şekilde kılıfına uydurabiliyorsun, nereye çekersen oraya geliyor. Yorum yok o yüzden. Hukuk mu kaldı gerçi o da başka bir konu...
   Bu kadar tehditkar, bu kadar sert çizgileri olan bir partiyle neyin müzakeresini yapabilirsiniz ki..Çözüm kapıları kapanmıştır bana göre..Ha yarın öbür gün Öcalan "Hadi doğru Meclis'e" der bunlar geri dönerse bilmem! Tek yol vardır Kürt muhalefeti oluşturmak.. Neden BDP bütün Kürtlerin temsilcisiymiş gibi davranıyor? Başka bir Kürt Partisi neden ortaya çıkamıyor..BDP bunun için önlemlerini aldı gerçi İslami kökenli Kürt hareketinden Altan Tan'ı aday gösterdi, partiye bir kaç sosyalist aday yerleştirdi, şahiniydi kargasıydı ortaya karışık yaptırdı doğabilecek yeni hareketlerin önünü kesti. Her şeye eli uzanan derin devlet muhalif bir Kürt partisini yaratamadı ona yanarım.
   Geleyim bir de Mustafa Balbay'a..Nedense o adamın yeri bende farklı.. Ona güveniyor, suçsuz olduğuna inanıyorum..2 senedir hapishanede..Hangi suçtan yargılandığını bilmiyor..Kendini savunmasına izin verilmiyor..Suç delilleri aranıyor fakat 2 senedir hiç bir şey bulunamamış! Tahliye talep ediliyor, kaçar ve delilleri karartır diye izin verilmiyor..Hani şu daha bulunamayan delilleri..İnsan tutuklayıp daha sonra delil arayan bir ülke olduk biz. O yüzden kimse bağımsız yargı falan demesin bana..HSYK'nın son "utanç kararnamesi"nden sonra bağımsız yargı olayı kapanmıştır artık bu ülkede. İstemediniz işte Balbay'ı mecliste..Korktunuz çünkü..2 senedir diline pranga vurulmuş olan yürekli adamın meclis kürsüsünde prangaları atmasından korktunuz.. Size dönecekti ve yüksek sesle bağıracaktı, başınızı öne eğecektiniz...İstemediniz.. Her fırsatta dilinizden düşürmediğiniz milli iradeyi demir parmaklıkların ardına hapsettiniz..Neyse ki Balbay karanlık bir hapishane hücresinde değil..Onun fikirleri, düşünceleri hücresini apaydınlık yapıyor.. Esas karanlık olan sizin beyinleriniz, halinize yanın.Bu ülkede gururlarıyla yaşayanlar unutulmayacak, siz ise kaybolup gideceksiniz..Mustafa Balbay onurumuzdur!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder