1 Temmuz 2011 Cuma

Bankada Geçen 2 Hafta..

   Stajdaki 2 haftamı geride bıraktım..Oldukça enteresan bi iki hafta olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Olaya en başından başlayalım..İnternette bizim bölümün mezunları hangi işlere girmişler acaba diye mini bi araştırma yaparken ağırlığın bankacılık sektörüne girmiş olması ilgimi çekmişti. Hafiften de bi merak tabi.. Dedim acaba staj olanakları var mıdır..Girdim Garanti'nin internet sitesine ( Garanti olmasının sebebi sırf GSBonus kullanıyor olmamdır yani komik ama başka bi açıklaması yok ), staj olanaklarına baktım. Temel Bankacılık Staj Programı diye bir ilan vardı ben de başvurdum öylesine. Özen falan da göstermedim hiç. Başvurduğum tek ilan da oydu. Yaptığım başvuruyu bile unuttuğum sırada cep telefonuma mülakat daveti geldi. Eee yıllar gelip geçiyo 3. sınıf oldum bugüne kadar hiç bir iş tecrübesi falan yok. Dedim gidelim bakalım şu mülakata..Önce acaba benden başka da başvuran biri var mıdır diye ufak bi tarama yaptım. Sonradan Gözde'nin de başvurduğunu öğrendim. Gidip kendisinden bi kaç taktik aldım (benden önce mülakata girmişti çünkü) Kendisinden öğrendiklerim olmasa şort tişört mülakata giderdim heralde :) Aslında abartılacak pek bir şey de yokmuş. Abartılan tek şey bence kıyafetlerdi erkeklerin takım elbiseleri, kızların minileri falan. Grup halinde mülakata giriyorsunuz. Önce bi kendini tanıtma, sonra da sohbet havasında geçen ama aslında tuzak olan sorular " Neden banka ya herkes kaçmaya çalışıyo çok zor iş" tarzı. Düşmemek lazım. Mülakattaki en ilginç anım bi çocuğun kendini tanıtma kısmında söylediği ilk sözün "Sertifikalarım var" olmasıydı heralde :) Nasıl hazırlanmışsa evde artık, sadece o cümleyi söylemeye odaklanmış gibiydi, dayanamadı patladı :) Sağımda Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi, solumda Boğaziçi Üniversitesi İktisat öğrencisini falan görünce tırsmadım desem yalan olur ama sonuçta kabul edildik staj programına..Sınavlarım bitti biter bitmez kendimi Garanti Bankası Rıhtım Kadıköy Şubesi'nde buldum.

   Önce bi ne yaptığımı açıklayayım. İş hacminin %60'ını getir götür işleri oluşturuyor. Getir götür deyip geçmeyin o kadar çok şey öğreniyosunuz ki şaşırtıcı bayağı bi. 1.si odasından kalkıp mutfağa suyunu almaya bile gitmeyen ben 2 kat yukarı çıkıp şube müdürüne rapor falan götürüyorum.( Benim için büyük kazanım, yakından tanıyanlar bilirler.) 2.si artık bi bankada hangi işlerle kim ilgilenir bastırılan bi kredi tebliğ mektubu hangi yönetmene götürülür, kobilerle kim ilgilenir, çek senet tahsilatları bankanın hangi kısmında yapılır, nakit yönetmeninin, iş akış yönetmeninin görevleri nelerdir falan bunların hepsini öğrendim. Hatta öyle öğrendim ki şubenin bütün posta işlerine ben bakıyorum. Öğlen silahlı adamlar geliyo arabayla bankanın önüne (kıymetli evraklar var çantalarda) teslim alıyorum onları,-gergin dakikalar tabi her an biri size saldırıcak çanytayı alıp kaçacak gibi hissediyorsunuz:)- dağıtımını yapıyorum sonra. Getir götür işi dışında dosya düzenleme, arşivcilik gibi tecrübeler de edindim. Bankanın bi arşivi var ki evlere şenlik.Pislik götürüyo. Farelerle falan beraber dosya arıyoruz. Bürokrasi de aşmış durumda fare gördüğümüz zaman rapor ediyoruz sisteme kaydediliyor. Onun dışında elle tutulur olarak Bankacılık Hizmet Sözleşmelerinin düzenlemesini yapıyorum. Onları sisteme taratmayı öğrettiler daha ilk günde. Biraz detaylı bi iş ama 4-5 kere üstüste yapınca onu da çözdüm evelallah. Banka bugünlerde Saint Joseph'in kredili kayıt işlemleriyle falan uğraştığı için de inanılmaz bi yoğunluk var. 300 tane ödeme planı hazırlayıp kaşeledim. Yine bi ilk yani. Hayatımda ilk defa kaşe vurdum. Hatta ilk defa olduğundan dolayı öyle bi vurmuşum ki kaşeyi kırdım. Gidip Japon yapıştırıcısı alıp kaşeyi tamir etmem görülmeye değerdi. Annem görse gözyaşlarına boğulurdu. Yoksa yönetmenime önerdiğim ilk şey yeni kaşe alalımdı :) Telefonlara falan da bakıyorum arada. "Garanti buyrun efendim nasıl yardımcı olabilirim? " Sonra noter ziyaretleri falan. Arta kalan vakitlerde ise oturuyorum iş-akış yönetmeninin yanına onu izliyorum. Garanti bankasının ekran sistemini çözmeye çalışıyorum biraz. Öyle oturup boş boş da izlemiyorum. Zaten yönetmenim melek gibi bi adam inanılmaz seviliyo şubede, ne takılsa kafama soruyorum. EFT nedir, havale nedir, virman nedir, senet protestosu nedir, elma hesabı nedir vs vs bi sürü yeni terimi de öğrenmiş oldum. Öyle gidip boş boş oturursanız size saygı da göstermezler, ofis-boy olarak görürler, çay bile isterler valla. Çay dedim de günde 8 bardak çay içiyoruz. Bu bankacılar enteresan insanlar..Ama neyse ki ben o saygıyı kazandığımı düşünüyorum. Bölümdaşlarım müsterih olsunlar bizim okulun ve bölümün ismi bayağı sağlam. Şube müdürü  "ooo 4-5 seneye yeni müdür geliyo heralde" obi yönetmeni "Nazım'a iyi davranalım daha sonra müfettiş olarak falan gelir şimdi bankaya" mht: sizi direk mt yaparlar (management trainee oluyo bu.d) tarzı tepkiler geldi. Hatta baktım biraz fazla saygı duyuyolar dosya getirilmesi lazım ezilip büzülüyolar rahatça isteyemiyolar dedim ben getir götür işlerinizi de yaparım gocunmam. Banka rahat bi nefes aldı valla :)

   Biraz da bankacılıktan bahsediyim. Bankanın gişe kısmı dışında üst katlarında bambaşka bi dünya var. Yoğunluktan tuvalete gidemeyen çalışanlar, her akşam 10 civarı biten mesailer, dedikodular, entrikalar..Bi kere bankada odadan her çıkanın arkasından olumlu-olumsuz söz söylemek gelenek haline gelmiş. O kibarca konuşan şık giyimli bayanlar her çıkan müşterinin arkasından gerizekalı-salak bu karı şeklinde falan konuşuyolar :) Kendi mesai arkadaşlarına da sık sık off hiç iş yapmıyo şeklinde tepkiler.. Işıltılı bi dünyası var tabi bankanın..Güzel bayanlar, şık erkekler falan..Topuklu ayakkabı sesi full time. 15 kadın 1 erkeğin çalıştığı ve bayanların hepsinin istisnasız hoş insanlar olduğu bi yerde çalışmak da artı keyif tabi. Ama çok zor iş bankacılık öyle müşterilerle karşılaşıyosunuz ki bazen peygamber sabrı var bu insanlarda diyorsunuz.Sık sık gözlemliyorum not ediyorum.. Eğleniyorum, şimdilik bi sorun yok banka çalışanları çok sıcakkanlı bana karşı, hele ki müdürüm çok iyi bi adam. Bakalım 4 haftamız daha var neler olacak..Enteresan bişeyler olursa paylaşırım yine..Bu yazıyı da 5-6 sene sonra dönüp bi müdür veya müfettiş oalrak okumak keyifli olacak gibi..Nazım hazır hedef 2023.

13 yorum:

  1. Ferah bir yazı olmuş.informationları böyle sıkıcı olmayacak şekilde vermeye devam edersen okurum acımam:p devamını bekliyorum..

    YanıtlaSil
  2. Bunu yazan arkadaşın akıbeti ne oldu çok merak ediyorum :)

    YanıtlaSil
  3. Bende bankada staj yaptım cidden içinde olduğunuzda çok şey öğreniyorsunuz ve yeni bir dünya ile tanışıyorsunuz resmen 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeş yazılı sınava girdin mi alimin zorluk derecesi var mı yapınca iş teklifi sundular mi

      Sil
  4. Bende şu an stajyerim acaba bu arkadaş gerçekten bu yolda ilerledi mi?

    YanıtlaSil
  5. Çok merak ettim yazan kişi şuan ne durumdaysan yaz da bilelim bende staja başlıcam

    YanıtlaSil
  6. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  7. Bende halkbankasında staj yaptım lakin hala defteri yazabilmiş değilim günüm kimlik fotokobsi ve belge imzalatmakla geçiyordu

    YanıtlaSil
  8. Bende bankada staj yaptım staj defteri dolduranlar yardımcı olabilir mi lütfen

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yardimci olabilirmisin bende sana yardimci olayim

      Sil
  9. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  10. Bankada yapılmış 30 günlük staj defteri vardır ozlembulut452@gmail.com adresinden ulaşılabilir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. Bankaya pazartesi günü dosyamı götürmem gerekiyor ve dosya şuan boş yardımcı olabilir misiniz

      Sil