30 Temmuz 2011 Cumartesi

TSK:0 Hükümet:1

   (Bu yazıyı bir asker torunu olarak yazıyorum. Orduevlerinde bir çok şey yaşayıp görmüş, dedesinden ve çevresindeki insanlardan bol bol dinlemiş biri olarak..)

   Askere giden gençleri döversen, askerde geçirdikleri süreyi lanetle hatırlamalarına sebep olursan, insanları askerde bütün sosyal-kültürel hayattan kopartır psikolojilerini bozarsan, cephede teröristle savaşırken "olsun varsın 10 kişi ölsün analar ne evlatlar doğurur" dersen, süslü, bakımlı eşlerin orduevlerinde sırf okumadığı için garsonluk yapan erleri "neden balık yok böyle saçma şey olur mu" diye azarlarsa, hiçbir konuda burnundan kıl aldırmazsan, Yüksek Askeri Şura'larda hükümet devirmeye kalkarsan bu milletin içinde de yavaş yavaş sana karşı bir tepki duygusu oluşmaya başlar. Oluşmasa da oluştururlar şimdi olduğu gibi aynen. Gönül isterdi ki bu işi leş kargalarına bırakmamak değişimi kendi içimizde gerçekleştirmek ama başaramadık. Satılmış kalemlerin bir canlı yayında ayağa kalkıp halay çekmedikleri kaldı. İlkokul seviyesinde bir üslupla " Daha Karpuz Kesecektik" diye manşet atarak TSK ile dalga geçti resmen Taraf gazetesi. İçime sinmeyen nokta bu işte.

   173'ü muvazzaf  77'si emekli olmak üzere 250 asker tutuklu. Bunların içinde kendilerine yöneltilen suçları işlemiş olanlar yok mudur elbette vardır, inanıyorum. Ordu içinde her zaman darbe yapmak gibi çağdışı düşüncelere sahip olan askerler oldu, oluyor. Olacaktır demiyorum çünkü o devir artık kapandı. Sanırım AKP'nin ve Tayyip Erdoğan'ın bu ülkeye yaptığı en büyük hizmet "askeri vesayeti" ortadan kaldırmak oldu. Dünyanın hiçbir ülkesinde (işi gücü dünyanın dört bir yanına demokrasi götürmek olan ABD hariç) genelkurmay başkanlarının ismi bu kadar zikredilmez. Değil genelkurmay başkanı bu ülkede albayların bile isimleri ezberlendi 28 Şubat sürecinde. Tabi bu askeri vesayeti ortadan kaldırırken yerine kendi vesayet sistemlerini kurmasalardı daha iyi olacaktı fakat orası ayrı bir konu üzerine başka bir yazı yazılır.

   Olaya bir de öteki taraftan bakarsak. Işık Paşa da sonuna kadar haklıdır. 250 personeli tutuklu olarak cezaevindedir ve bu yargılama artık aklı selim herkesin kavrayabileceği gibi hukuk sınırlarında gelişmemektedir. "Sehven" yapılan yüklemelerle teğmenlerin içeri atıldığı içinde cephane taşıdığı(sözde) belgelenen fakat belgenin oluşturulduğu tarihte daha tersanede üretimine devam edilen gemilerin olduğu bir dava bu. Bu ve bunun gibi bir sürü hukuksuzluk var. Evet darbeciler yargılansın ama kafanıza göre o darbeci bu darbeci diye iftira atarak toplumda suni bir darbe korkusu yaratarak yapmayın şu işi. Işık Koşaner ve kuvvet komutanları da bu duruma tepki verdi işte. Badem bıyıklılar ordusunun "istifa" diye bir kavramdan haberi olmadığı için anlamazlar normaldir. İstifa onurlu bir davranıştır, bir duruştur. Bunların da bu kavramlardan haberi yoktur. Sonumuz hayrola.

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder