14 Temmuz 2011 Perşembe

Yeter Artık! / Edi Bese !

   13 şehit haberi aldık akşamüstü. 13 askeri değil 13 aileyi kaybettik aslında. Biz yine yarın hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam edeceğiz fakat oralarda bir yerlerde ömür boyu bitmeyecek acılar yaşanmaya başlandı bugün. Kan dökülmesine sebep olan hangi ideoloji hangi dünya görüşü bilemiyorum ama içimde biriktirdiğim bütün kini, bütün nefreti döküyorum üstüne. Kan dökerek özgürleşilmez, hak talep edilmez.  Dökülen kanlardan, gözyaşlarından nasıl bir dünya kurmayı düşünebilir ki insan? Bu acıların yaşanmasında kimlerin en ufak bir payı varsa Allah belasını versin, çok zor bir şeyler söylemek..
   Deniz Ülke Arıboğan twitter'da çok güzel bir şey söyledi: Öfke tutsaklıktır. Yüreğin beyni zindana tıkmasıdır. Yüreğimiz yanarken beynimizi salimen kurtarmak zorundayız. Katillerin inadına...." İçimdeki öfkeyi, kini bir kenara bırakıp işin siyasi boyutuyla ilgili ben de bir kaç bir şey söylemek istiyorum.. Seçim öncesi süreçte PKK eylemsizlik ilan etti mi? Evet. Bu eylemsizlik sürecinin devam etmesinin şartı olarak çözüm konusunda bazı adımlar atılmasını öne sürdü mü? Evet. Ne oldu da bitti. Meclis daha toplanamadı bile. Ne adım atılması bekleniyordu ki? Bir anda yine saldırılar başladı yine kanlar döküldü. Bilinçli bir şekilde uygulanan politiklarla Öcalan'ın siyasi bir aktör konumuna getirilmeye çalıştığını gözlemliyorum. Çünkü Öcalan ne diyor? "Meclis'e gidin, çözüm için çalışın" Dışarıda ne oluyor? PKK saldırılarda bulunuyor. Yani Öcalan'dan bağımsız bir hareketmiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Yani denmek isteniyor ki bakın Öcalan barış istiyor, barıştan yana..Böylece Öcalan halkın gözünde meşrulaştırılıyor, yapılacak olası pazarlıklarda halkın tepkisi hafife indirilmek isteniyor. Nitekim de başarıldı zaten. Başbakan çıkıp terör örgütüyle görüşen "şerefsizdir" diyip, daha sonra biz görüşmeyiz ama devletin kurumları görüşür diyebiliyor? ve bunu diyen adam sonradan Kürt sorununu inkar ediyor, %3-4 oy için " Ben olsam  Apo'yu asardım" diyor ve %50 oy alıyor. Ne kadar parlak bir tablo çizilmişti değil mi bize. Türkiye uçup gidecekti kimse tutamayacaktı bizi. Şimdi kurulan o parlak hayaller yerle bir olmuş durumda.. Korkarım ki Türkiye'yi inanılmaz gergin günler bekliyor.    ( CHP'yi yemin ettiği için ne kadar eleştirsem de şu anda oluşan politik zeminde meclis dışında kalması inanılmaz zarar verirdi partiye. Tam zamanında yemin edilmiş. )
   Evet Kürt kardeşim sen de haklısın, çok yanlışlar yapıldı hatalar oldu. Müdahale edilmekte geç kalındı ama gelinen noktada geç de olsa bazı şeyler söylenmeye başladı. Şimdi Diyarbakır'da 13 tane aslanımız şehit edilirken ben nasıl söyleyeyim o söylenmekten korkulan şeyleri. Nasıl savunayım senin haklarını? Nasıl fikir öne süreyim çözüme dair.. Bütün yollar kapalı artık. Kanın olduğu yerde fikirde meşruiyetini kaybeder. Geçmiş olsun..Edi Bese !


MEMLEKET İSTERİM

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dilerim..Çok acı çok...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder