Her şey Garanti Bankası'nın kuruluşunun 50.yılını kutladığı 1996'da, düzenlediği "Yarına Dört Işık" adlı proje yarışmasıyla başladı. Bu proje yarışmasını, yarışmaya "Likya Yolu" projesiyle katılan Kate Clow kazandı. Fethiye'den başlayıp Antalya'ya kadar uzanan yer yer köyler arasındaki toprak yollardan ya da yine köylülerin oluşturduğu patika yollardan yürünerek bitirilebilecek bir parkur..Kate'in projesi buydu. Proje tamamlandığında Türkiye, dünyanın hem en uzun hem de en güzel yürüyüş parkurlarından birine sahip olacaktı. Nitekim oldu da. Kültür Bakanlığı ve Garanti Bankası'nın ortak çalışmasıyla proje hayata geçirildi. Bu yıldan itibaren de yine Garanti Bankası yolun takibini sağlayan işaretlerin yılda iki kez bakımını üstlendi. (Yol üzerindeki köylerde konuştuğumuz insanlar görevlilerin sadece yılda 1 kez geldiğini söyledi ekleyelim) Şimdi proje sahibi Kate'in üstün çabalarıyla yolu yılda 3000 kadar yürüyüşçü yürüyor. Çoğunluğu yabancı. Ne yazık ki kültür farklılığı burada da ortaya çıkıyor.
Peki nedir bu Likya uygarlığı? Milattan önce 3000 yılında Anadolu'ya gelen Likyalılar daha sonraları Akdeniz Bölgesi'nde bir şehir devleti kurmuşlar. 23 şehir devletinden kalan kalıntıları yürüyüş parkuru içerisinde görmeniz mümkün. Günümüze doğru gelindiğinde Likya önce Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti haline geliyor daha sonra da Arap saldırılarıyla beraber yok oluyor. Dünya'nın en güzel yerlerinde yürürken tarihin kalbine de bir yolculuk yapmak mümkün anlayacağınız..
Yol üzerinde her biri bir günde bitirilebilecek 28 parkur bulunuyor. Ve eminim ki bu 28 parkuru yürüyerek bitirinler artık o eski insanlar değil.. Yol hakkındaki detaylara yürüyüş hikayelerinde değinirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder